abd haberleri canlı haber
Sorularla Tarih

Demokrat Parti’nin iç ve dış politikaları nelerdir? Yassıada yargılamalarının hukuk ve demokrasi analizi nedir?

Demokrat Parti kuruluşundan yaklaşık olarak 4 yıl sonra iktidara gelen bir parti olması ve tek parti dönemini sonlandırması bakımından oldukça önemlidir. Aynı zamanda gerek iç politika gerekse dış politika hususundaki yaklaşımları, yenilikleri ve dönüşümleri ile Türk siyasi tarihinin en önemli partilerinden birisidir. Aynı zamanda İkinci Dünya Savaş’ı sonrası dönemde Türk siyasetinde söz sahibi olmaları nedeniyle önemli bir siyasi teşkilattır.

Demokrat Parti seçim öncesi ve seçim sonrası gerek tek parti döneminin sorunları gerekse İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği ekonomik sorunları bir muhalif güç olarak kullanarak ve de Anadolu’da hızlı bir şekilde teşkilatlanarak seçimi kazanarak iktidara gelmiştir. Büyük çoğunlukla halkın da desteğini alarak iktidara gelen Demokrat Parti Cumhuriyet’in getirdiği temel dinamikler olan sanayileşme, tarımsal üretim, enerji ve alt yapı yatırımları ile önemeli adımlar atmıştır. Demokrat Parti’nin başlattığı bu kalkınma hareketi özel kamu teşebbüsleri ile de gelişmeye devam etmiştir. Bu atılım ve yenilikler Demokrat Parti’nin en önemli ve doğru hükümet politikaları olarak zikredilebilir.

Dış politikada ise İkinci Dünya Savaşı sonrası müttefik bulma, yeni destekler ve ittifaklar oluşturma gibi uluslararası girişimlerde Demokrat Parti ilk yıllarında önemli adımlar atmıştır. Özellikle Kore savaşı ve sonrası NATO’ya katılma girişimleri, Amerika Birleşik Devletleri ile geliştirilen ikili ilişkiler Demokrat Parti’ye ilk yıllarında güçlü bir devlet ve iktidar oluşturmasını sağlamıştır.

Fakat tüm bu doğrulara rağmen, iç siyasette halkevlerinin kapatılması, 6-7 Eylül olaylarının müsebbibi olarak Demokrat Parti’nin görülmesi, CHP’nin mallarının hazineye devredilmesi, Millet Partisi’nin kapatılması gibi girişimler Demokrat Parti’nin sonunu hazırlayan gelişmeler olmuştur diyebiliriz. Özellikle bu tür girişimler demokrasi dışı olarak nitelendirilmiş, muhalefete baskı yapılması ülke içerisinde demokrat partiye yönelik tepkileri şiddetlendirmiştir. Aynı zamanda Demokrat Parti’nin dış siyasette eksen değiştirmesi, yönünü Amerika’dan Rusya’ya çevirmesi Demokrat Parti ve kurmaylarının sonunu hazırlayan etkenler olmuştur diyebiliriz.

Yassıada duruşmaları çağdaş demokrasi ve hukuk devleti olarak var olma mücadelesi veren Türkiye Cumhuriyeti Devleti için olumsuz ve başarısız bir tecrübe olmuştur. Özellikle Yassıada duruşmalarının amacından sapması, şahsi kin ve nefretin duruşmalara etki etmesi gibi çeşitli hususlarla Yassıada duruşmaları amacından saparak farklı bir noktaya evirilmiştir. Özellikle Yassıada duruşmaları birçok farklı davayla birleştirilerek farklı bir boyuta taşınmak istenmiştir. Mahkeme sonucunda Türk siyasetinde önemli işlere imza atmış, hataları ve doğrularıyla kabul edilmesi ve tartışılması gereken isimler maalesef idam edilerek hukuk demokratik bir anlayışla bağdaşmayacak bir karar alınmıştır.

Bana göre Yassıada duruşmaları amacından saptırılmış, kişiler çıkar ve kin davaya müdahil olmuş, birçok farklı davayla birleştirilerek suistimal edilmiştir. Bunlara ek olarak ceza yaptırım olarak idam kararlarının alınması çağdaş demokrasilerde ve hukuk devletlerinde olmayacak bir yaklaşım olmuştur. Çağdaş demokrasilerde ve hukuk devletlerinde kamuoyu yaratılmadan, kişinin yaşam hürriyetine kast etmeden adaletin sağlanması temel bir kaynak noktası iken Yassıada duruşmalarında bu amacından sapmıştır. Nitekim Yassıada duruşmalarının baş hakimi Salim Başol’un tutum ve davranışları da hukukun üstünlüğünü ve adalet ilkesini zedelemiştir diyebiliriz.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
İstanbul evden eve nakliyat izmir dijital ajans dijital pazarlama vds satın al