
İkinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönem içerisinde Cumhuriyet Türkiye’sinde siyasi, sosyal ve ekonomik olmak üzere çeşitli dönüşüm ve değişimler yaşanmıştır. Bu değişim ve dönüşüm çeşitli dinamikler üzerinden gelişmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra İkinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde meydana gelen değişim ve dönüşümleri ele almadan önce bu değişim ve dönüşümlerin iç politika ve dış politikada farklı dinamikler üzerinden zamana ve şartlara bağlı olarak değiştiğini ifade etmemiz gerekmektedir.
Öncelikli olarak siyasal alanda meydana gelen gelişmeleri ve dönüşümleri ele almamız gerekiyor. Cumhuriyet’in ilanı sonrası en temelde yeni hükümet ve yönetim anlayışının cumhuriyeti kuran kadroların sahip olduğu ideolojik devlet felsefesi ekseninde kurumsallaşması ve temellendirilmesi faaliyetleri başlamıştır. Bunlar özellikle cumhuriyetin ilanı sonrası saltanatın kaldırılması ve halifeliğin ilgası olarak başlayan erken dönem değişimlerdir. Erken dönem bu siyasal dönüşümleri ise ilerleyen yıllarda özellikle İkinci Dünya Savaşı’na siyasal alanda yeni partilerin kurulması, parti politikalarının benimsenmesi ve çok partili hayata geçiş denemeleri önemli değişkenler olmuşlardır. Erken dönemde yetkilerin daha çok hızlı karar alabilmek için tek adamlık anlayışından demokratikleşme ve çok partili hayata geçiş dinamikleri şeklinde bir dönüşüm söz konusudur. Bunlara ek olarak Cumhuriyet’in erken döneminde yeni devletin kurumsallaşma çalışmaları hakimken II. Dünya Savaşı’na yakınlaştıkça dış politikada ittifaklar aranması ve yeni ilişkilerin tesis edilmesine yönelik girişimler yapılmıştır.
Hukuksal alanda ise mecelle yerine yeni kanun tartışmaları yapılmış ve nihayetinde Türk medeni kanunu getirilmiştir. Ekonomik alanda ise hızlı bir dönüşüm ve kalkınma planları uygulanmak istenmiş, İzmir İktisat Kongresi ve ilerleyen zamanlarda da aşar vergisinin kaldırılması, tarımsal üretimin teşvik edilmesi ve sanayi teşvik kanunu çıkartılması gibi çok yönlü değişim ve dönüşüm gözlemlenmiştir. Aynı zamanda kalkınma planları oluşturularak geleceğe yönelik belirli plan içerisinde sanayileşme hamleleri izlenmiştir.
Cumhuriyet’in ilanından İkinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde Türk halkının medeni halklar seviyesinde olması için sosyal ve toplumsal alanda çeşitli girişimlerde bulunulmuştur. Sosyal hayat ve özet hayat düzenlenmiş ve yeni kararlar alınarak toplumsal kalkınma ve muasır medeniyet seviyesine ulaşma yönünde adımlar atılmıştır. Bu hususta eğitim ve öğretim faaliyetlerinin üst düzey bir seviyeye ulaşması için milli eğitimde dönüşümler yaşanmıştır.
Bu yazı tarihçi Umut Güner tarafından kaleme alınmıştır.